E-bisikletler, McKinsey tarafından yapılan son bir araştırmaya göre Avrupa’nın mikro hareketlilik pazarında neredeyse %40’lık bir orana sahip olarak pazarın dönüşümüne öncülük ediyor. 2035 yılına kadar 110 milyar dolarlık bir projeksiyonla değeri 22 milyar dolar olan e-bisikletler, aynı yıl içinde 520 milyar dolarlık bir mikro hareketlilik pazarının oluşmasını sağlayacak.
Rapor ayrıca Avrupa’da mikro hareketlilik pazarını domine eden ilk beş ülkeyi de tanımladı. Almanya, birinci sırada yer alırken Fransa ikinci ve İngiltere üçüncü sıralarda yer alıyor. Bu ülkeler, geniş nüfusları, bireysel olarak satın alınan mikro hareketlilik araçları için yüksek fiyatları ve nispeten yüksek bisiklet yoğunluğu ile dikkat çekiyor.
E-bisikletler, tüketicilere birçok avantaj sunarak popülaritelerini artırıyor. Konvansiyonel bisikletlere veya diğer mikro hareketlilik seçeneklerine alternatif bir şekilde kullanıcılarına uygun bir ulaşım aracı sağlıyorlar. E-bisikletlerin zahmetsiz doğası, geniş bir kullanım alanına hitap ediyor ve uzun yolculuklara olanak tanıyarak birçok kişi için tercih edilen bir seçenek haline geliyor.
E-bisikletlerin hızlı bir şekilde yaygınlaşırken, 2023 yılında genel bisiklet pazarında satışlarda bir düşüş yaşandı. Bisiklet Derneği’nin raporuna göre, e-bisiklet satış miktarı %7 oranında düştü. Bununla birlikte, bu engellemeye rağmen, e-bisikletler Belçika ve Almanya gibi ülkelerde geleneksel bisikletleri sattı.
E-bisikletlerin yükselişi aynı zamanda paylaşımlı ulaşımda da gözlemlenebilir. İngiltere’de e-bisikletler, paylaşım programlarında geleneksel pedal bisikletlerin önüne geçti. Eylül 2023’te yollarda 25.000’den fazla e-bisiklet bulunurken, tüm bisiklet paylaşım kiralamalarının %59’unu e-bisikletler oluşturdu.
E-bisikletlerin başarısı artan tüketici ilgisi ve hükümet desteğine atfedilebilir. Şehirler ve ülkeler mikro hareketlilik altyapısına yatırım yapmakta, satın alma teşvikleri sunmakta ve sürdürülebilir ulaşım modlarını teşvik etmek için özel işletmelerle ortaklık kurmaktadır. Ayrıca, tüketiciler mikro hareketliliğin maliyet ve kullanışlı avantajlarını özellikle kentsel bölgelerde tanımakta ve genellikle özel araçlara kıyasla daha ekonomik ve pratik bir seçenek olduğunu fark etmektedir.
E-bisikletler Avrupa’nın mikro hareketlilik pazarında hız kazandıkça, seyahat şekillerini şekillendiriyor ve endüstrinin genel büyümesine önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Geniş kullanıcı kitlesine hitap eden esneklikleri ve cazibeleri ile e-bisikletler, sürdürülebilir ulaşımın geleceğinde önemli bir rol oynamaya adaydır.
