Son zamanlarda bir e-bisikletin karıştığı bir hit-and-run olayı, Rabbi Michael Miller’ı kırık bir bacakla baş başa bıraktı ve bu araçlar için daha sıkı düzenlemelerin savunucusu olma kararını güçlendirdi. Olay, Rabbi Miller’ın yolun karşısına geçerken, yanlış yönde seyreden bir e-bisikletin ona çarpmasıyla meydana geldi ve bu da yaralanmalara yol açtı.
Rabbi Miller’ın doğrudan alıntılarına dayanmak yerine, deneyimini ve değişimi gerçekleştirmek için kararlılığını aktarabiliriz. Rabbi Miller, yol hakkını da korusa, e-bisikletin kendisine çarptığı anı canlı bir şekilde hatırlıyor ve sürücünün zarara neden olduğunu değerlendirmek için aniden olay yerinden kaçmaya çalışmadan önce kısa bir süre beklediğini açıkça hatırlıyor.
Çarpışmanın ciddiyeti, Rabbi Miller’ın bacağına cerrahi olarak yerleştirilen bir titanyum çubuğunun iyileşme sürecine yardımcı olması için gerçekleşen üç saatlik bir ameliyatı gerektirdi. Ne yazık ki, Rabbi Miller’ın hikayesi benzersiz değildir, çünkü New York’ta birçok insan e-bisikletlerle karışan kaza durumlarından kıl payı kurtulmuş ya da komedyen Kenny DeForest gibi mağdur olmuştur.
Bu korkunç olay, Rabbi Miller’ın e-bisikletler için daha sıkı düzenlemeler ve lisanslama gereksinimleri talebinde bulunma kararlılığını ateşlemiştir. İhmal edilerek kullanıldığında veya trafik kurallarına saygı gösterilmeden kullanıldığında potansiyel tehlikelere yol açabileceklerini anlayarak, değişim yaratmak için aktivist bir rol üstlenmiştir.
Rabbi Miller, e-bisikletlerle ilişkili güvenlik endişelerine çözüm getiren kapsamlı önlemlerin gerekliliğine vurgu yapar. Amacı, sadece yayalar arasında değil, aynı zamanda yasama organları ve düzenleyici otoriteler arasında farkındalık yaratmaktır, böylece gelecekteki kazalar ve yaralanmalar önlenebilir.
Rabbi Miller’ın yaşadığı gibi kişisel hikayeler ve trajediler, olumlu değişim için bir katalizör olarak da hizmet eder. Tecrübesini paylaşarak ve daha sıkı e-bisiklet düzenlemelerini savunarak, Rabbi Miller New York’taki tüm yayaların güvenliğini korumaya çalışmaktadır.